BUONUN HİKAYESİ
BUONUN Anadolu Şalvarı Türk Tasarım Markasıdır.
Bazıları söylerken her ne kadar aksan kullanmaya çalışsa da "BUONUN"
Halis-Muhlis öz Türkçe'dir.
Ben BUONUN için Geleneksel Anadolu Şalvarından Esinlendiğim Modelleri
Modernize Edip Yeni Şalvarlar Tasarlıyorum; sonra Özenle Seçilmiş
Dokuma Kumaşların Üzerlerine Aplikasyonlar Uygulayarak;
Titiz bir İşçilik Sürecine sokup Kişiye Özel Üretiyorum.
Siz "BUONUN" Şalvarlarını Beğeniyle Alıp, Rahatça Günlük
Hayatınızın Bir Parçası Yapıyorsunuz.
Lakin Hiçbir şey ne Benim; Ne Sizin...
"BUONUN" markası
Hırslarından ve Sahiplenme Baskısından Arındırılmış Kişiler İçindir.
Aslında Hiçbirimiz; Hiçbir şeyin Gerçek Sahibi Değiliz.
İşte bu yüzden BUONUN.
Merhaba;
Ben Nilgün Hanyaloğlu
BUONUN Tasarım Tekstil firmasının kurucusuyum.
İki üniversite bitirdim, önce Ekonomi sonrası Fotoğrafçılık ve
Görsel Sanatlar eğitimleri aldım.
80’li yılların sonu, 90’lı yıllar ve 2000’li yılların başı toplamda 26 yıllık profesyonel iş hayatım oldu.
Dünyanın en iyi bilinen güçlü markalarında çalıştım, üst düzey yöneticilik yaptım.
Çok seyahat ettim,Kuzey yarım küre –Güney yarım küre pek çok farklı yer gördüm,
farklı kültürleri inceledim.
İngiltere’de yaşadım.
Tüm bunlar benim Görsel Hafızama işlendi.
Ancak bir İstanbul aşığı olarak dünyanın en güzel şehrinde yaşıyorum. Bu şehir benim için zıtlıkların uzlaşması gibi, biri-birini tamamlayan farklılıkların uyumu gibi, şehirde hep bir sürpriz var.Galata’ya oradan bakarken farklı, buradan bakarken farklı ve şaşırtıcı. Objeler, renkler, kokular, yürüyen insanlar, uçan güvercinler, modern yapılar, tarihi mimari, yavaşlık ve hız, yatayda dikey çıkıntılar, Ahenk ve Karmaşa iç – içe. Kapalıçarşı en sevdiğim mekan, en egzotik değerlerimizden biri ve oryantalizmin simgesi, ilhamın nasıl şekillendiğini ve nereye vardığını izlemek için en güzel başlangıç noktası benim ve markam için.
Gerek çocukluk, gerekse gençlik yıllarımda Renkler, Desenler, Geleneksel Sanatlar hep ilgimi çekti; okuduklarım, duyduklarım, yaşadıklarım bende bir duygu oluşturuyor ve bu duyguyu tasarladıklarıma, ürettiklerime geçirmeye çalışıyorum.
İnsanın bin-bir düğümünü, İnsana – İnsanla anlatma sanatı olan Tiyatro’nun mutfağına girerek Eğitim aldım. Aldığım bu eğitim sonrası benim; Doğru Dinleme, Beden Kullanımı, Kişisel Farkındalık becerilerimin gelişimini ve Hayal Gücümün daha da zenginleşmesini sağladı. Tiyatro İzleyici Eğitimi esnasında John Berger’in Görme Biçimleri kitabını okudum. 15.yüzyılda ortaya çıkmış olan perspektif kuralları yani; Bakış Noktası ile Ufuk Çizgisi arasında tüm objelerin büyükten küçüğe doğru dizilimi kuramı ile çalışmak beni Resim Yaparken olsun ya da Fotoğraf Çekerken içten-içe rahatsız ediyordu. Bunun dayatılan bir kuram olduğunu işte John Berger’in “Görme Biçimleri” kitabını okuduktan sonra anladım ve ondan sonra Her Şey çorap söküğü gibi geldi.
Aldığım ilhamla Markamın da Felsefesini oluşturan “Farklı Bakış Açısına Geçme” ilkesini öğrendim. Artık baktığım her şey yeniden şekilleniyordu.
Baktığın Her Şey, Bakış Noktana göre yeniden şekilleniyor,Tek Bir Yerde Durmak Zorunda Değilsin / Sağa geç /Sola /Yukarı – Aşağı/ Sağ Çaprazdan bak/ Üst Orta / Yeter ki Açını Değiştir. Olaylara Bakış Açını Değiştirdikçe, Her Şey Yeniden Şekilleniyor. Bu minicik gibi gözüken Farkındalık “Kocaman Dünyaları Açan” bir olgudur.
Yol arkadaşlığı yaptığım Ekiple verimli, kaliteli ve güvene dayalı birlikteliğimiz var. Hepsi mesleklerinde uzman ve başarılı olmuş arkadaşlardır. Tasarladığım çalışmaları projelendirip, pek çok denemeler yapıp, titiz bir üretim sürecinden geçirirken Her Zaman Pozitif bir Enerji ile Çalışırız.
BUONUN markasının, Hızlı Yeniliklerini ve Sürprizlerini Bekleyin…